Alexandrite Lazer Epilasyon
Alexandrite Sistemleri FDA tarafından onaylanmıştır Alexandrite Lazerin yaydığı dalga boyları ( 755 nm) en güçlü şekilde kıldaki melanini hedefler ve çevredeki dokuları minimum seviyede etkiler. Alexandrite sistemi istenmeyen tüyleri yok ederken ciltte oluşacak lekelenme ve yanma gibi etkileri minimize eder.
Alexandrite LazerEpilasyon da başarılı sonuç için Lazer epilasyon uygulaması Cilt rengi ve kıl yapısına ve uygulanacak vücut bölgesine en uygun lazer tipi ve dozunun seçimi ile başlamalıdır. Lazer epilasyon seansında etkinin en iyi olabilmesi için kıllar kıl kökünde olmalıdır. Yani anagen denilen aktif büyüme evresinde olmalıdır. Lazer epilasyon seansından en az 1 ay öncesine kadar güneş banyosu amaçlı güneşlenilmemiş ve solaryuma gidilmemiş yani kısaca bronzlaşılmamış olmalıdır.
Uzmanlar gerekli gördükleri bazı kişilerde ya da isteyenlere test atışları yapabilir. Bu bazı durumlarda doz tespiti ya da kişinin lazer ile tanışması açısından avantaj sağlayabilir.
Lazer epilasyon yapılacak alana lokal anestezik krem uygulaması çok nadiren gerekir.
Lazer epilasyon seansından sonra hafiften koyuya kadar değişen bir kırmızılık ve kıl etrafında hafif bir şişlik yani ödem oluşur. Lazer epilasyon seansı sonrası oluşan bu reaksiyon genellikle 1-2 saat içinde azalarak yok olur. Bazen 1-2 güne kadar da uzayan hafif kızarıklık olabilir. Bu bölgesel reaksiyon için nemlendirici kremler çoğunlukla yeterli olur.
Alexandrite lazer derindeki kıl köküne dek ulaşarak kalıcı sonuç sağlar. Cihaz cilde 3 santimden atış yaptığından hijyene uygunluk açısından sorun yaşanmaz.
Uzun zamandır kullanılan başarılı bir lazer olmasına karşın tüm bölgelerde ve tüm cilt tiplerinde kullanılamıyor olması önemli bir dezavantajdır. Bu lazer sistemi özellikle yüz bölgesinde kullanılmamalıdır. Çünkü ters etki yaparak ince tüyleri arttırabilir ya da ince tüylerin terminal yani kalın kıllara dönüşmesine neden olabilir. Bu yan etkiye tıpta indüksiyon denmektedir. Cilt tipi açık bile olsa bu lazer tipini yüz, boyun, ense gibi bölgelerde alexandrite lazer kullanımını önermiyoruz. Sırt, omuz, kol bölgesinde tüyler derin yerleşimlidir. Alexandrite lazerlerin etkinliği bu bölgelerde düşüktür. Bu nedenle yüz, sırt, omuz, kol, boyun, ense bölgelerinde diode lazerler tercih edilmelidir. Hormonsal nedenli tüylenmelerde de diode lazerleri önermekteyiz. Alexandrite lazerler genital, koltuk altı, bacak bölgesi yapılacaksa düşünülmelidir.
Bu lazer sisteminin diğerlerinden en önemli farkı deriye penetrasyonu yani deri içinde aldığı mesafenin az olmasıdır. Fakat bu mesafe kıl köküne ulaşmaya genellikle yeterlidir. Diğer özelliği ise kılın yapısında bulunan ve kıla rengini veren melanin ismindeki boya maddesi tarafından çok tutulan lazerlerden olmasıdır. Bu iki özellik avantajlar ve dezavantajlar sağlar. Melanin tarafından iyi tutulması açık renk deri tipi ve koyu kıl rengi olanlarda avantaj sağlar. Fakat koyu deri rengi olan kişilerde uygulama risk yaratır. Problemlere yol açabilir. Derine inmemesi bu lazerlerin diğerlerine göre daha az ağrılı olmasını sağlar. Bu özellik ,derin yerleşimli kıllarda örneğin ;sırt, kol, yüz gibi bölgelerde etkinliğinin az olmasına neden olur. Açık cilt rengi olan koltuk altı, bacak, bikini, genital bölgede önerilen bir lazer tipidir. Ağrısının az olması, hızlı ve pratik uygulanabilme özelliği, seanstan sonra hemen kılların alandan temizlenmesi bu lazerin önemli diğer avantajlarıdır. Bu bölgelerde ortalama 6 seansta oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Cilt rengi açık bile olsa alexandrite lazerleri yüz, kol, sırt , omuz bölgesinde önermiyoruz. Özellikle yüz bölgesinde alexandrite lazerlerin ince tüyleri tetikleyerek ters etki ile kılları artırabileceği ihtimali akılda tutulmalı ve seçim ona göre yapılmalıdır. Biz yüz, sırt, omuz, kol bölgesinde diode lazerleri öneriyoruz.